Sunday, September 29, 2013

Monaco


Luks kavrami kisiden kisiye degisir fakat her ne kadar pahali zevklerim olsa da ben gizlenen luksu sevmisimdir. Hic bir seyi goze sokmadan, fosforlu kalmelerle uzerini cizmeden... Bu yuzden Monaco pek benlik bir sehir degildi diyebilirim. Her bir sokaginin muntazam cizgileri, temizligi, pariltisi bana fazla fosforlu geldi, gozlerimi aldi ama tatmin edemedi. Mesela ben sadece yolundan gecip de ziyaret edemedigimiz Eze de kimseyi fosforlu renklerimle rahatsiz etmeden manzarli kucuk evimde luksun doruklarina varabilirim. Siz ne dersiniz ?

The notion luxury is flexible. Although I have an expensive taste, I always prefer hidden luxury. Not flashing it around and not highlighting it... That's why, to be honest, Monaco is not a kind of city I can enjoy that much. Coordinate lines, purity, glimmer of each street is too phosphoric for me. But I still feel happy to visit this unique country. On the other hand, I blink to Eze where we couldn't have chance to visit on our way. I could culminate my joy there with my imaginary scenic home. What about you ? 












Zara pants and t-shirt / Chanel flats / Laffargue purse 


23 comments:

  1. aynı fikirdeyim zira insanın gözüne sokulan lüks sonradan görmelerin, ye kürküm ye diyenlerin tarzı..oysa pahalı zevklere sahip olan biri en ucuz şey bile olsa bunu mükemmel taşır çünkü asalet satın alınmaz kişinin çekirdeğindedir:) diye düşünüyorum. resimler de harika! sana hak verebilmem için bi Monaco gezisi yapmam lazım;P görüşmek üzere..

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ozaman en kisa zamanda bir Monaco gezisi yapman dilegiyle :)

      Delete
  2. Cok ayni fikirdeyim ! hem de cok. Eze'yi cennetim bildim.. Orada , minik bir fransiz italyan karmasi evde gececek bir yaz ya da en azindan keyfine doyulmaz dinginlikte gececek bir hafta sonu kacamagini dusununce bile mutlu oluyorum.. Papaya beach de tum gun uzanip ve nefis yemekler yiyerek en az gun gikim cikmadan yasar, yazarim bir de uzerine... Monaco & Monte Carlo guzel, duzenli ve gorulmesi gereken bir yerdi elbette... icinde mutlu da oldum ama hayattan bekledigim luks bunun cok otesinde.. Kusura bakmasin yani :P

    ReplyDelete
    Replies
    1. Lulucumm birlikte gidelim mi Eze ye yeniden su anda sen anlatirken bile kendimi kaybetmis olabilirim :))

      Delete
  3. cok dogru söylemişsin kuzum, bence de göze sokulmadan yaşanan lüksler daha fazla keyif verir! misal benim bu aralar yaşayabildiğim en büyük lüks eve gidip koltuğa iki seksen uzanmak ve bacaklarımı havaya dikmek :P yok böyle bi keyif! ha bide o sırada kociş tarafından yapılan meyve servisleri de cabası:))
    bide çok güzelsin <3

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hehehe oncelikle cok merci bebegim ama senin luksun dunyalara bedel boyle lukse can fedaa <3

      Delete
  4. Monaco hakkında ortak görüşler genelde bu yönde sanırım. Daha tren istasyonuna indiğim anda yüzüme vuran lüks beni rahatsız etmişti. Her yerin temiz olması ise bence güzel..Ama güney Fransa turu yapmaya karar veren herkesin. Eze,Aix En Provence(siddetle tavsiye ederim) ve St.Tropez'i kesinlikle görmelerini öneriyorum. Provence'a haziran temmuz aylarında gidilirse o enfes lavanta tarlalarını da görebilirler.Ben mi? hasat sonrası boş tarlalara tanık oldum :(

    ReplyDelete
    Replies
    1. En kisa zamanda o guzel yerleri de gormek dilegiyle tavsiyeni unutmayacagim :)

      Delete
  5. bir monacolu olarak :P begenmene ama asık olmamana sevındım :P saka bır yana tabıkı ıste bızımde nıyet nıce de sefalet ıcınde yasayıp ezede huzuru bulmak sonrasında aksam yemegıne monacoda ani kültür soku altında kıvrınmak ...ben de küks sevmem ama benım monaco sevgimin nedeni baskadır yoksa her seferınde sırt cantası ıle gıtmezdım oraya ...siiznle daha bi güzel olmus monaco bu arada resımler ıcın jb nın ellerınden opermım

    ReplyDelete
  6. sade şıklık bu olsa gerek..blogunu bunca zaman nasıl keşfedememişim..harikasın :) sevgiler

    ReplyDelete
  7. ah eze'ye buradan kocaman kalplerimi gonderiyorum, seneye can'la bir road trip planliyoruz. iki sene evvel oralardan gecerken cok cok aklimizda kalmisti. belki senin evini ziyaret ederiz :))))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ozaman bir an once seneye olsun da guzel fotograflarinizi goreyim bebegim <3

      Delete
  8. ne gezdirdin bizi bu yaz ezgi :)
    yine dalıp gittim bu güzel karelere

    Lüksün göze sokulmayanı en lüksü bence,dikkat çekmeyeni ,ama günümüzde lüks farklı anlamdırılıyor bildiğin gibi, een büyüğü,een bagıranı en şatafatlısı :) benden uzak :)
    çook öpüyorum seni ;)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hehehe mezuniyet rehaveti olsa gerek hala tatildeyim nasil bir baslangic yapicam bilemiyorum :) Bende seni cook opuyorum Ecem guzeli <3

      Delete
  9. Ben bu posta bayıldım! Çok doğal çok içten bir post olmuş yine. Sen de tam bir parissien chic'sin:)

    ReplyDelete
  10. Ezgicim, lüks için tanımlamana aynen katılıyorum. Ben de bas bas bağıran lüksü şaşayı sevmiyorum ama lükse karşıyım anlamına da gelmiyor tam tarif ettiğin türden benim ki de..

    Senin bu güzel seyahat fotoğraflarınla sanırım uzun bir süre yetinmeye ve gezi isteğimi gidermeye çalışacağım bu yüzden bu paylaşımların bana moral veriyor söyleleyim. Yanındaki ufak kız çocuga da pek şekermiş :) algım buralar böyle :P

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ahh ne guzel sana keyif verebiliyorsam :) Ama ben eminim sendeki kiz cocugu prenses grace ten bile guzel olacak :) operim ikinizide <3

      Delete
  11. sanırım ben fosforu seviyorum..:) ama şehrin yapılaşması gerçekten ilginç görünüyor

    ReplyDelete
    Replies
    1. Heheheh toprak cok kiymetli tabi oralarda yapilasma da ona gore sekil aliyor saniirm :)

      Delete
  12. Benim sende en çok sevdiğim şey de bu zaten tatlım! Birçok insanın göstere göstere yapmaktan keyif aldığı bu işi o kadar sade, mütevazi ama kendi çizginde göz alıcı ve mükemmel yapıyorsun ki, uzun zamandan sonra gelince bloguna o yalın ince zevk insana apayrı bir keyif veriyor! Stripes forever diyor en kısa zamanda stripe kardeşliği yapacağımızı buradan haber veriyorum bebeğim :))

    ReplyDelete