Monday, September 22, 2014

São Luís



Evet seyahatimizin kilit noktasina dogru agir ama kuvetli adimlarla yaklasiyoruz. São Paulo dan yaptigimiz ve yaklasik 4 saat suren ucak yolculugundan sonra, sadece kucuk ve dar kanallarla ana karadan ayrilan Ilha de São Luís adasinin kuzey-batisinda yerlesmismis ve Fransizlar tarafindan kurulmus ilk ve tek koloni sehri olan São Luís deyiz. Bu yuzden sokaklarda bol miktarda Fransiz turistle karsilasmak mumkun. Ayrica instagramimda daha onceden paylastigim kumullari ve lagunlariyla unlu Maranhão bolgesinin de merkezidir diyebiliriz. Sehrin kendisi ise bir baska nehir Rio Anil ile ikiye ayrilmistir. Nehrin guneyinde, pastel tonlarindaki ve her biri ayri bir sanat eseri olan renki fayansli evleriyle Centro Historíco (UNESCO Dunya Miraslari) sizleri karsilayacak. Az gelismis ulkelerde karsilastigimiz gibi bu bolgede genellikle dusuk gelirli insanlar yasiyor. Hal boyle olunca da suc oranlari bir hayli yuksek olup turistlerin guvenligini tehdit eden sonuclar dogurabiliyor. Sonradan ogrendigimize gore bir ay icerisinde São Luís'de oldurulen insan sayisi 75 imis. Booom!!! Ama bu sizi korkutmasin, hemen hemen tum tehlike hava karardiginda basliyor. Sehirlerin Amazonuna hos geldiniz.  Aslinda gunduzleri sokaklarindan reggie tinilarinin nin eksik olmadigi (cunku burasi Brezilya'nin reggie merkezi ayni zamanda) sirin mi sirin bir sehir burasi. Ama siz yine de bu guzellige fazla kanmayin ve aksam yemeginizi yedikten sonra otelinize donun, uslu uslu  sabah yola cikacaginiz Barreirinhas icin plan yapin. Zira sizi hayatinizin en muhtesem dogal guzelligi orada bekliyor olacak. 

Yes, we're getting close through one of the must-see points of our trip. After an almost 4 hours plane-trip from São Paulo, here we are in São Luís, the only Brazilian state capital (capital of Maranhão state) founded by the French, sits at the northwest corner of the Ilha de São Luís, which is separated from the mainland only by narrow channels. The city itself is divided by the Rio Anil. South of the Anil, Cenro Historíco (UNESCO World Heritage Site)will welcome you with its enchanting neighborhood of cobbled streets and pastel-colored colonial mansions while some handsomely restored with colorful ceramics, many others still deep in tropical decay. As a truth of many developing countries, the historical center of São Luís shelters for downscale. In this way, high crime rate becomes necessarily. Later, we learned from an official poster in a bus, that 75 people were killed during a month. Boommm!!! But, I don't say this to scare you, I just want to warn you that danger starts generally when the weather gets dark - welcome the Amazon of the cities - but for all that, it's still a really charming place. During the day this cute city becomes like a film set with the reggie timbre (here is Brazil's reggie capital as well) from its every streets. Still, after the dinner don't be late, back to your hotel room and plan for the tomorrow's trip for Barreirinhas. Because after a little challenging bus trip for the most beautiful scene of your life will be waiting for you there.  


Etrafta dolasirken birden bire agzimdan burasi da ayni Lizbon gibi bir cumle cikti. Tamam tamam henuz daha Lizbona gitme firsaim olmadi fakat sizde sehirler hakkinda biraz okuyorsaniz, Lizbon asigi ve orda sevgilisi olan bir arkadasinizdan da bolca Lizbon hatirasi dinlediyseniz bu tahmini yapabilirsiniz. Otele geldikten sonra bu detay kafamiza takildi ve biraz arastirma yaptiktan sonra mimarlarin sehri insa ederken Lizbon'dan etkilendigini ve ayni modeli burada uyguladiklarini ogrendik. 
While wandering around I suddenly say here really looks like a Lisbon. Ok ok I've never been there but if you are someone reading a bit about cities and listening a friend's memories who is Lisbon lover and has a boyfriend living there, it's not hard to make this presumption. After that this idea stuck in our minds and when we arrived our hotel after a bit googling, found that while architects building all these apartments, they took Lisbon as an example and follow the same model here. 





São Luís' de sadece pazar gunumuzu gecirdigimizden aksam yemegi icin tek acik yer Pizzeria del Cento idi. Bence hic de kotu bir fikir degildi ve acliktan bitap dusmus bir halde pizzalara saldirdik tabiki. 
As we spent just a Sunday in São Luís, for the dinner the only open place was Pizzeria del Cento. It was not such a bad idea having a delicious pizza while starving. 


Mango shirt / American Eagle shorts / Mui Mui shades / Leon&Harper espandrilles /  
 Local market necklace from Turkey 


Nedere kalinabilir ? : Casa Lavinia 19.yy dan kalma eski bir evin restore edilerek 12 normal, 4 suit odali bir butik hotele donustugu harika bir yer. Sempatik Italyan sahibiyle, calisanlariyla ve konsept odalariyla kesinlikle gozunuz kapali tercih edebilirsiniz. Her suit odanin hikayesi ve bir de ismi var. Bir tanesi Afrika, digeri Italya bir digeri is Brezilya'dan. Biz Afrika'da, yani Zanzibar isimli odada kaldik. Henuz gitmesekte odanin atmosferi sayesinde gitmis kadar olduk.  Serin avlusunda yaptigimiz huzurlu kahvalti ise hic bir seye degisilemez. 

Where to stay ? : A beautiful 19th-century house restored, hotelized, and named as Casa Lavinia With its sympathetic Italian owner, workers and concept suit rooms you can prefer here without any hesitation.  It consists of 12 normal, 4 suit rooms.  Every suit has their own history and name. They are from Africa, Brazil, Italy and elsewhere. Ours was from Africa, Zanzibar. Although we've never been there with the atmosphere of the room and the ornaments , it made us feel like we are there. In addition an excellent breakfast is served in a cool courtyard dining area is another reason for you to stay here. 



Ve simdi sayfanin basina donun ve en favori Bob Marley sarkilarimdan birini dinleyerekten postu tekrar inceleyin derim.  

And now back to the top of the page and by listening one of my favorite song of Bob Marley check my pictures again:) 


6 comments:

  1. Hey ! Inan daha ikinci gorselde ne kadar Portekiz kokuyor binalar diye dusundum ! Lizbon'a yakin Cascais diye bir sahil kasabasinda kalmistik tum kasaba bu tip enfes binalarla kapliydi.. Elbette kismen daha tertipli bir goruntuydu.. Sao Luis'in binalarinin bu harabe hali kesinlikle Lizbon :) Sonra da kulturleri mutlaka farklidir diye gecirdim icimden.. Keske yakin olsak da aksam bi kahve icimi bulusabilsek be guzellik ! Offf... Neyse, duygusala baglamiyorum zira nefis bi seruven oluyor bu postlar ! Rio'ya kadar ucabilecek cesaretim olursa tabi bir de Alpicco'mun buyumesi sart insallah ben de gorebilirim.. :) Operim Guzellik !

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ahhh ahh keske bi kahvelik zamana raziyim ama olmuyor iste :(

      Delete
  2. yaa senin bu postlarin beni benden aldi be Ezgi'cim:) hele Ubatuba postuna her bir fotografa hayranlikla baktim diyebilirim.Bu Sao Luis postundada gercekten resimlere bakarken bende gitmesemde Portekize benzettim okurken:) Renkler, renklerin icinde sen o kadar guzel gorunuyorki hersey hic aklimda yokken bile gidesim goresim geldi oralari:) cok keyifli bir gezi olmus iyi ki gitmissiniz gormussunuz oralari canim:) opuyorum..

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cok tesekkur ederim tatlim umarim en kisa zamanda gidip gorebilirsiniz oralari da <3

      Delete
  3. Mimariye renklere bayildim, mavi cenneti, cobalt sevgimi biliyorsun zaten. Sen de kiyafetinle ortama cok uymussun : )

    ReplyDelete